SILA´DAN LEZZETLER
25 Mayıs 2011 Çarşamba
3 Mart 2011 Perşembe
PROFITEROL
Hamuru icin;
-1 su bardagi su
-1 su bardagi un
-3 adet yumurta
-yarim paket margarin(125gr)
-bir corba kasigi toz seker
-yarim cay kasigi tuz
Kremasi icin;
-3 su bardagi süt
-1 su bardagi tozseker
-2 corba kasigi un
-1 corba kasigi nisasta
-1 yumurta sarisi
-1 paket vanilya
Üzeri icin;
-1 paket hazir cikolata sosu
Bir tencerede 1 bardak su kaynatilir.Margarin ilava edilir.Eriyince
un yavasca eklenerek cirpilir.Helva kivamina gelene kadar kavrulur.
10 dakika sogutulduktan sonra yumurtalar teker teker hamura yedirilir.
püf noktasi yumurtalar iyice hamura yedirilmeden 2.si eklenmez.Ve tahta
kasik kullanmak daha iyi sonuc verir:10-15 dk buz dolabinda dinlendirilip
cay kasigi yardimi ile tepsiye aralikli olarak kücük toplar halinde dizilir.
200 derecede yaklasik 15 dakika kizarincaya kadar pisirilir.160 dereceye kisilip
15 dakika daha pisirilir.Firinda kapali olarak 10 dakika tutulur.Pisme esnasinda
firin kesinlikle acilmayacak.Soguyan hamurun
icine krema doldurulur.Cikolata sosu 3 su bardagi süt ile pisirilip sogutulduktan sonra
profiterollerin üzerine dökülür.Soguk olarak servis edilir...
Keasinlikle denemenizi tavsiye ederim.Yapim asamasi biraz zahmetli fakat deyiyor.Pastanede
yenilenden cokta farkli degil..
-1 su bardagi su
-1 su bardagi un
-3 adet yumurta
-yarim paket margarin(125gr)
-bir corba kasigi toz seker
-yarim cay kasigi tuz
Kremasi icin;
-3 su bardagi süt
-1 su bardagi tozseker
-2 corba kasigi un
-1 corba kasigi nisasta
-1 yumurta sarisi
-1 paket vanilya
Üzeri icin;
-1 paket hazir cikolata sosu
Bir tencerede 1 bardak su kaynatilir.Margarin ilava edilir.Eriyince
un yavasca eklenerek cirpilir.Helva kivamina gelene kadar kavrulur.
10 dakika sogutulduktan sonra yumurtalar teker teker hamura yedirilir.
püf noktasi yumurtalar iyice hamura yedirilmeden 2.si eklenmez.Ve tahta
kasik kullanmak daha iyi sonuc verir:10-15 dk buz dolabinda dinlendirilip
cay kasigi yardimi ile tepsiye aralikli olarak kücük toplar halinde dizilir.
200 derecede yaklasik 15 dakika kizarincaya kadar pisirilir.160 dereceye kisilip
15 dakika daha pisirilir.Firinda kapali olarak 10 dakika tutulur.Pisme esnasinda
firin kesinlikle acilmayacak.Soguyan hamurun
icine krema doldurulur.Cikolata sosu 3 su bardagi süt ile pisirilip sogutulduktan sonra
profiterollerin üzerine dökülür.Soguk olarak servis edilir...
Keasinlikle denemenizi tavsiye ederim.Yapim asamasi biraz zahmetli fakat deyiyor.Pastanede
yenilenden cokta farkli degil..
17 Ağustos 2010 Salı
IFTAR 2010
Menümüz;
-kremali sehriye corbasi
-kizartilmis tavuk budu
-lahmacun
-kirmizi biber dolmasi
-havuclu kereviz yogurtlusu
-salata
Etiketler:
HAMUR ISLERI,
PASTALAR,
SOFRALARIM
22 Mayıs 2010 Cumartesi
SÜNGERBOB PASTAMIZ VE SILA 4 YASINDA
Menümüz;
-patatesli pogaca
-pizza
-Beyaz lahana kavurmasi
-makarna salatasi
-elmali kurabiye
-tuzlu kurabiye
-kisir
-meksika fasulyesi salatasi
-ikramlik kanepeler
ve
Süngerbob pastamiz....
Etiketler:
HAMUR ISLERI,
PASTALAR,
SOFRALARIM
23 Aralık 2009 Çarşamba
YILDÖNÜMÜ PASTASI
KARNIBAHAR ÜCVERI
-1 karnibaharin yarisi(diriligini cok kaybetmeden haslanacak)
-1 adet pirasa(cok ince kiyilmis)
-2 adet yumurta
-1 tutam maydonoz
-arzuya göre pulbiber,karabiber
-tuz ve un
Hasladigimiz karnibahar iyice ezilir ve bütün malzemeler katilir.Un cak kati olmayacak
sekilde katilir:Yaklasik kek kivaminda olacak.Kizdirilmis siviyagin icine birer kasik
konulup kizartilir.
Ilk kez denedim ve gercekten tadi hosuma gitti.Kizimda cok severek yedi.
Cocuklara karnibahari yedirebilmenin güzel bir yolu bence....
17 Kasım 2009 Salı
FARK ETMELI INSAN
FARK ETMELI INSAN
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan.
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.
Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
Eşine 'seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
Fark etmeliyiz çok geç olmadan.....
Ömür dediğin üç gündür,dün geldi geçti, yarın meçhuldür...
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür....
(Can Yücel)
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan.
Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.
Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı.
Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.
Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
Eşine 'seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin, sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
Fark etmeliyiz çok geç olmadan.....
Ömür dediğin üç gündür,dün geldi geçti, yarın meçhuldür...
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür....
(Can Yücel)
7 Kasım 2009 Cumartesi
IYIKI DOGDUN BARIS
Ben bu pastayi arkadasimin oglu icin hazirladim.Pandispanyayi ilk
kez kendim hazirladim.Önceleri hep hazir kullaniyordum.Artik kendim
yapacagim.Gercekten yumsacik ve güzel bir kek oldu..
Pandispanya icin;
-4 yumurta
-4 türk kahvesi fincani tozseker
-4 türk kahvesi fincani un
-2 yemek kasigi siviyag
-3 yemek kasigi kaynar su
-1 paket kabartma tozu
-1 paket vanilya
Öncelikle yumurtalar cirpilir ve seker ilave edilir.Seker eriyene kadar cirpmaya
devam edilir.Su ve yagda katilir.En son un,kabartmatozu ve vanilya ile az karistirilip
önceden isitilmis firinda pisirilir.
Ben bu pasta icin 3 defa bu keki hazirladim.3 katli ve bu büyüklükte
bir pasta elde ettim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)